Çocukların Doğaya Her Zamankinden Daha Çok İhtiyacı Var

Bugünlerde çocuklarımızın hayatları aşırı programlanmış, stresli ve yoğun şekilde geçiyor. Okul, ödev, spor ve/veya diğer müfredat dışı aktiviteler tüm haftalarını dolduruyor ve genelde hafta sonları da bunlarla meşgul oluyorlar. Sanki araya başka hiçbir şeyi sıkıştıracak vakit yokmuş gibi hissediyoruz. Ama öyle bir vakit olmak zorunda. Çünkü, çocuklarımızın hayatlarında vahşi doğada zaman geçirmeye ve macera yaşamaya da ihtiyaçları var. Bunu onlara biz ebeveynlerden daha iyi kim modelleyebilir ki? İddia ediyorum, yaptıkları çoğu programlanmış aktiviteden daha önemli bir şey açık havada vakit geçirmek. Doğa ve macera, çocukların çok yönlü yetişkinlere evrilmesine büyük katkı sağlıyor. 

 

1. Çocukların programsız hayatın neye benzediğini öğrenme özgürlüğüne ihtiyacı var.

 

Bugün piyasada, gelecek nesil ve onların yaşayacakları baskı dolu hayatlar ve başarısız olamayacakları inancı ile ilgili pek çok kitap mevcut. Bırakın hayatlarının bazı alanlarında başarısız olsun çocuklar. Açık hava yeni şeyler denemek için mükemmel bir fırsat. Doğa aktivitelerinde güçlenmek epey çalışma gerektirir ama gerçek anlamda başarısızlık diye bir şey yoktur; sürekli denemeye devam edersiniz. Lise öğrencisi olan oğlumla tırmanışa, doğa yürüyüşüne gitmenin ve beraber sırt çantasıyla seyahat etmenin ona denge ve farklı bakış açıları kazandırdığını gözlemledim. Artık düzenli olarak tırmanış yapıyor ve hafta sonları doğa yürüyüşlerine gidiyor. Bu sayede okul hayatına daha gerçekçi bir gözle bakabiliyor. Çocuklarımızı erken yaştan itibaren dışarı çıkararak açık havada bolca vakit geçirmelerini sağlamamız çok işlerine yaradı. Ancak unutmayın, bunun için hiçbir zaman geç değil. Çocuklarınızı dışarı çıkarın ki, güneşin batışını, bir maça ya da okulla ilgili bir etkinliğe giderken araba camından görmek yerine oturup doyasıya izleyebilsinler. 

 

 

2. Her yaştan çocuğun doğayla bağ kurmaya ihtiyacı var.

 

Doğayı keşfetmenin alternatifi yok. Her çocuk doğal ortamlara kolayca erişemiyor belki, ama bunu sağlamak için uğraşan çok fazla program ve etkinlik mevcut. Doğal ortamlara erişiminiz varsa çocuklarınızın doğayla ilişki kurmasını sağlayın. Başlangıç seviyesinde doğa yürüyüşleri yapabilir, kayağa gidebilir, sırt çantasıyla seyahat edebilir ya da doğada fotoğraf çekebilirsiniz.  

 

3. Çocukların dinlenmeye ve rahatlamaya ihtiyacı var.

 

Bırakın sıkılsınlar! Çocuklarınızın doğal bir ortamdayken kendilerini nasıl eğlendireceklerini öğrenmelerini sağlayın. Çocuklarımdan biri, kamp yaparken ya da nehir kenarında vakit geçirirken gününün yarısını taştan yapılar inşa etmeye ayırırdı. Büyük oğlum ise hamağına öylece uzanır ve gökyüzüne bakarak yürüyüş yorgunluğunu üzerinden atardı. Bu kadar. Heyecan verici şeyler değil bunlar ama onlara çok iyi geliyordu.

 

 

4. Çocuklar teknolojinin yokluğunda var olmayı öğrenmeliler.

 

Çocuklarımızın evde oldukları zamanı adeta sömüren kaç teknolojik alet var, sayamıyorum bile. Çocuklarınız küçükse genelde tabletlerde, bilgisayar oyunlarıyla ya da televizyonla vakit geçiriyor olmalılar. Büyük çocuklarsa hem okul hem de mesajlaşma ve sosyal medya için bilgisayar başında zaman öldürüyor. Onları telefonun çekmediği yerlere götürün. Ciddiyim. Eğer telefonları varsa, başka hiçbir özelliğini kullanamadıkları için maceralarının ve etraflarındaki güzelliklerin fotoğraflarını çekmeye öğrenirler. Böylelikle, muhtemelen doğayı takdir etmeye başlarlar. Onlara teknoloji olmadan var olabileceklerini ve hatta teknolojisiz hayatta başarılı ve mutlu olabileceklerini gösterin. 

 

5. Çocuklara çevreyi korumanın önemi öğretilmeli. 

 

Bence gelecek nesil, kaynaklarımızı korumama gibi bir lükse sahip olmayacak. Bunu onlara şimdiden öğretin ve onlar için sürekli rol model olun. Bu bizim sorumluluğumuz. Çocuklarınızı doğada hayvanları besleme, etrafı kirletmeme ve çöp atma ile ilgili eğitin. Doğal yaşamın ne kadar önemli olduğunu anlamalarına yardımcı olun. 

 

Kaynak: https://www.theoutbound.com/brynn-schmidt/why-kids-need-wilderness-and-adventure-more-than-ever