Shapeshifter, birden fazla robotun bir araya getirildiği ilginç bir dizayna sahip. NASA, Shapeshifter’ların dönüşüm geçirerek farklı kombinasyonlarda kullanılabileceğini söylüyor. Her bir kombinasyon robotun değişik ortamlarda işlev görmesine olanak sağlayacak. Örneğin yukarıdaki videoda Shapeshifter robotlarının havada uçabilme, göllerde yüzerek ilerleyebilme veya su altında hareket edebilme gibi farklı işlevsel özelliklere sahip olacağı belirtilmiş. Videoda ayrıca robotun erken bir prototip örneği de görülüyor
Shapeshifter gibi bir uzay aracının özellikle de Satürn’ün uydusu Titan’ın keşfi için çok uygun olacağı düşünülüyor. Güneş Sistemi’nin en büyük ikinci uydusu olan Titan, şu anda sıvı göllere sahip olduğu bilinen Dünya haricindeki tek cisim konumunda. Titan’da sıvı metan ve etandan oluşan göller, nehirler ve küçük denizler bulunuyor.
Titan’ın yerçekimi Dünya’nın yerçekiminin 7’de 1’i seviyesinde. Ancak atmosferi ise yine Dünya’nın tam 4 katı oranında daha kalın. Bilim insanları Titan’ın Dünya’nın 1,4 katı seviyesinde bir yüzey basıncına sahip olduğunu söylüyor.
Shapeshifter robotlarının uçma ve yüzme gibi işlevleri; Titan’ın göllerle kaplı yüzeyi ve düşük yerçekimli/kalın atmosferli ortamı için tam olarak biçilmiş kaftan denilebilir. Titan bildiğiniz gibi bilim insanları tarafından Güneş Sistemi’nin yaşam barındırabilme olasılığı en yüksek cismi olarak değerlendiriliyor. Shapeshifter da böyle bir gök cismini en ince detayına kadar keşfedebilecek özeliklere sahip.
Shapeshifter konsepti şu an için yalnızca NASA’da deney aşamasında bulunuyor. Robot bir gün Titan’a gönderilecek olsa dahi bu en azından yakın bir gelecekte gerçekleşmeyecek. Shapeshifter öncesinde ise NASA’nın şu anda Dragonfly gibi yine çok heyecan verici bir Titan görevi bulunuyor. Geçtiğimiz yaz aylarında resmen onaylanan Dragonfly uzay aracı, 2026 yılında Titan’a fırlatılacak. Dragonfly hem karadan hem de havadan Titan’ı keşfedilebilecek.
