UNUTMAK ZOR MU ? YOKSA HATIRLAMAK MI?

10.06.2019

563 Kişi Okumuş

0 Yorum

Hangimiz geceleri başımızı yastığa koyduğumuz an, vicdan muhasebesi yapmaya başlamıyoruz ki? Bir anda nereden aklımıza geliyorsa geliyor, taa ilkokul sıralarındaki saçma anılar dahil neredeyse bütün hayatımız bir anda gözlerimizin önünde beliriveriyor. Ama bir şeyi hatırlamak gerektiğinde de bir türlü o şeyin ne olduğunu bulamıyoruz. 

 

Tabii, biz bu düşünceler denizinde kaybolurken bilim insanları bu işe bir açıklık getirmek istemişler ve “Hatırlamak mı zor, yoksa unutmak mı?” diyerek yeni bir araştırmaya imza atmışlar. Peki, gerçekten hatırlamak mı zormuş, yoksa unutmak mı?

 

 

 

Her ne kadar hatırlama eylemi beynimizi daha çok yoruyor gibi gelse de işin aslı pek öyle değil. Austin Teksas Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre unutmaya çalışmak, hatırlamaktan daha çok zihinsel efor sarf ettiriyor…

Her ne kadar hatırlama eylemi beynimizi daha çok yoruyor gibi gelse de işin aslı pek öyle değil. Austin Teksas Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre unutmaya çalışmak, hatırlamaktan daha çok zihinsel efor sarf ettiriyor…

Araştırmacıların nörolojik görüntüleme yöntemini kullanarak elde ettikleri bu bulgular, istenmeyen bir anıyı veya tecrübeyi unutmaya çalışmanın çok daha fazla dikkat gerektirdiğini ortaya koydu. Tabii bu durum, sahip olmak istemediğimiz anılardan uzaklaşma ve anının geri kazanımını bastırarak dikkatimizi o tecrübeden çeken ‘kasıtlı unutma’ yöntemi ile ilgili araştırmaları daha ileri boyuta taşıyor.

 

Araştırmayı yöneten Austin Teksas Üniversitesi profesörlerinden Jarod Lewis-Peacock’a göre, travmatik anılar gibi bizde uyumsuz etkiler yaratacak anıları hafızamızdan atmak isteyebiliriz…

Araştırmayı yöneten Austin Teksas Üniversitesi profesörlerinden Jarod Lewis-Peacock’a göre, travmatik anılar gibi bizde uyumsuz etkiler yaratacak anıları hafızamızdan atmak isteyebiliriz…

Bu sayede yeni deneyimlere daha uyumlu yollarla cevap verebiliriz. Lewis-Peacock, araştırmayla ilgili şu yorumu yapıyor:

 

“Yıllardır bu alanda yapılan araştırmalar, herhangi bir şeyi isteyerek unutabilme yetisine sahip olduğumuzu gösteriyor, ancak beynimizin bunu nasıl yapabildiği hala merak konusu. Beynimizin unutabilmek için anıları nasıl zayıflattığını ve bunu kontrol etmek için tam olarak nasıl yollar geliştirdiğini keşfettiğimiz zaman, insanların istenmeyen anılarından kurtulmasına yardımcı olacak tedavileri de geliştirebilecek duruma geleceğiz.”

Anı belleği sabit değildir. Yaşanan olaylar ve edinilen tecrübelerle şekillenip sürekli güncellenen dinamik bir yapıdadır. Beynimiz, hiç durmadan anılarla ilgili verileri ortaya çıkarır veya unutur. Bunları da gece uyku sırasında otomatik olarak gerçekleştirir.

Anı belleği sabit değildir. Yaşanan olaylar ve edinilen tecrübelerle şekillenip sürekli güncellenen dinamik bir yapıdadır. Beynimiz, hiç durmadan anılarla ilgili verileri ortaya çıkarır veya unutur. Bunları da gece uyku sırasında otomatik olarak gerçekleştirir.

Kasıtlı unutma ile ilgili bugüne dek yapılan çalışmalarda, daha çok prefrontal korteks ve uzun erimli bellek olan hipokamus gibi beynin kızgın ve aktif noktaları dikkate alınıyordu. Yapılan son araştırmada, beynin duyusal ve algısal bölgelerine, özellikle ventral temporal korteks ile oradaki karmaşık görsel uyaranların hafıza temsillerine karşılık gelen aktivite modellerine ağırlık verildi.

 

Araştırmacılar, bir grup sağlıklı yetişkin bireye manzara ve yüz fotoğrafları göstererek; gördükleri resimleri hatırlamaları veya unutmaları gerektiği talimatını verdi ve nörolojik görüntüleme tekniği ile beyin aktivitelerini takip ettiler.

Araştırmacılar, bir grup sağlıklı yetişkin bireye manzara ve yüz fotoğrafları göstererek; gördükleri resimleri hatırlamaları veya unutmaları gerektiği talimatını verdi ve nörolojik görüntüleme tekniği ile beyin aktivitelerini takip ettiler.

Bu çalışmanın sonunda, insanların yalnızca neyi unutacaklarını kontrol edebilme yeteneğine sahip oldukları değil, bunun yanında ‘kasıtlı unutma’nın da başarılı olduğu bulgusu elde edildi. Bunun için duyusal ve algısal bölgelerde orta düzeyde bir beyin aktivitesinin gerekli olduğu ve bu aktivitelerin hatırlamak için gerekenden daha fazla aktivite getirdiği de yine elde edilen sonuçlar arasındaydı.

 

“Peki, bu araştırma bizim ne işimize yarayacak?” diye düşünüyor olabilirsiniz. Buradan elde edilen tüm bulgular, ilerde hatırlamak istemediğimiz anıları hafızamızdan silmemize yardımcı olabilir…

“Peki, bu araştırma bizim ne işimize yarayacak?” diye düşünüyor olabilirsiniz. Buradan elde edilen tüm bulgular, ilerde hatırlamak istemediğimiz anıları hafızamızdan silmemize yardımcı olabilir…

Yaşadığınız travmatik olaylardan sonsuza kadar kurtulabildiğinizi bir düşünsenize! Bu araştırma, ilerleyen yıllarda psikolojik travma vakalarının üzerine yük olan tüm anıları yok edebilir. Araştırma ekibinde yer alan isimlerden Tracy Wang’in konuyla ilgili yorumu şöyle:

 

“Orta düzeydeki bir beyin aktivitesi, unutma mekanizması içerisinde önemli bir rol oynuyor. Harcanan enerji ne kadar güçlü olursa hafıza o denli güçleniyor, ne kadar zayıf olursa da anıyı değiştirme ihtimali o kadar azalıyor. Bizi ilgilendiren nokta, bir şeyi unutmak istediğimizde beyin aktivitelerimizde yaşanan artış. Bu artış istenilen düzeye geldiğinde ise beynimiz o istenmeyen tecrübeyi unutulmaya doğru yönlendiriyor.”

Son olarak araştırmayla ilgili enteresan bir bulgudan da bahsedelim; araştırmaya katılan bireylerin, onlara gösterilen yüz fotoğraflarındansa manzara fotoğraflarını unutmaya daha meyilli oldukları tespit edildi. Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?

 

Kaynak: E Psikiyatri 

İlgili Terimler : ,

YORUMLAR